Altıparmak ve Heykeli özlemek,
Uludag'da piknik yapıp, İnkaya'da meyve salatası, Mudanya' da
balık yemeye gitmek,
Santral garajın krolarına, ZaferPlaza'nın tikilerine, adliye arkasinın özenti ama eğlenceli gençliğine,
hamamlarına, Aralık'ta güneş açan, Haziran'da kar yağan değişken
havasına,
Bir o kadar değişken insanına, otobüs çilesine, İskender Kebabına aşık olmak,
Bursa'yı sevmektir Bursalı olmak...
Şehreküstü semtinin anlamını bilmektir,
Kağan'a gidip birşeyler alıcam deyince
Kağan kim diye sormamaktır.
Sadece Bursa'da doğmak değildir,
Bursa'ya öyle ya da böyle bir şekilde yolu düşenlerinde hissettiği duygudur.
Garip bir çekim büyüsü vardır Bursa'nın,
Gelen bir daha kopamaz bu şehirden...
Çok göç alan şehirlerden olsa da, Bursa'ya yerleşenler kendilerini Bursalı hissederler...
Denize, dağa, kara, yeşillige, kestane şekerine, şeftaliye,
Kozahan'a, Pirinçhan'a ve bunun gibi birçok güzellige sahip olmak,
Çanakkale Savaşı'nda en çok şehit vermiş memleketin evlatları olmaktır.
Bu yönüyle her ne kadar dalga geçilse de "Bursalı olmak" bu
ülkedeki diğer herhangi bir memleketli olmaktan çok daha
gurur verici bir hadisedir.
İskender'in dönerini doyasıya yiyebilmek, Uludağ'da keyif yapabilme ayrıcalığına sahip olmak, tarihle iç içe olmaktır
Yepyeni değil, yepisyeni demektir.
Cantık, pideli köfte gibi sadece Bursa'ya özgü yemek yemektir.
Miskete, bilye değil, cilli demektir.
Dolmuş şöförüne "müsait bir yer de kalıcam" demektir. (sadece Bursa'da söylenir)
Simite gevrek yerine simit demek, çay koymak değil, çay dökmektir
Kışları Uludağ'a, yazları Mudanya veya Kumla'ya gitmektir.
Trafikte, her yeri siyah mat, girintili çıkıntılı bir kaplama ile kaplanmış arabaları,
Gemlik'e doğru denizi görmektir.
Sokaklarda, caddelerde buz gibi suları olan çeşmelerden su içmektir,
Ve mutlaka Heykel'e çıkmaktır (şehir dışından gelenler hiç anlamasa da)
"Heykel''deki "Heykelin hangi ayağı havada?"diye sormak,
Mahfel'de oturmaktır.
Akmerkez denildiğinde Asmerkez'in çağrışmasıdır,
"Bukart" sahibi olmaktır,
Tekstil ve otomotiv cennetinde yaşamaktır.
Özdilek'te su böreği yemektir,
Kültürpark'a gitmektir,
Başka şehirlere giderken kestane şekeri götürmektir.
Kozahan, PirinçHan, Yeşil, Hünkar, Tophane'de çay, kahve, Uludağ Gazoz ve nargile içmektir...Trafik sıkışmaya başladığında Bursa'ya yaklaştığını anlamaktır.
Sütaş'ın günlük sütlerinden içmektir,
Gerçek İskenderKebap yemektir,
Hayatında en az bir kez "Bursa'nın ufak tefek taşları" eşliğinde folklör oynamış olmak,
Kaliteli bıçakların nerede bulunduğu bilmektir.
Çok modern, çok büyük, çok gelişmiş olmasa da Bursa'nın büyülü bir şehir olduğunu bilip vazgeçememektir.
Uludağ yolunda bira veya çay içmektir,
Arap şükrü'de rakı balıktır. [Image]Teleferikten korkmamaktır,
Teksas deyince Amerika'yı değil Bursaspor'u hatırlamaktır,
Bursalı olmakla gurur duymaktır.
Bursalı olmak kışın 20km. gidip kayak yapmaktır,
Sonra inip denize girmektir...Deniz soğuk mu geldi?
O zaman dön Ankara tarafına inegöl'de Oylat'ı sor.
Şöyle gerine gerine bir hamam sefası çek kendine.
Hala rahatlayamadın mı? Bir de masaj isteyiver oradan
Dönüş yolunda istersen İnegöl'den çıkma, köfte ye
İstemezsen Bursa'da İskender...
Bursa dedin mi iki kere düşün
Üniversite bitirdin ve İstanbul gibi bir metropolde de çalışmak istemiyormusun?
O zaman Bursa'ya gel, işsiz kalma ihtimalin düşük(bu kriz teğet geçmeden önceydi)
İstanbul'dan kopamam diyenler mi var? Zaten İstanbul feribotla 75 dk.
EN ÖNEMLİSİ GURBETTEYSEN VE;
16 plakayı gördüğünde gözlerin yaşarıyorsa ; Ya Kanında Var, Ya da
Sen 'BURSALI'SIN....
Not: Daha önce yayınlamıştım..Tekrar yayınlamak istedim....
Uludag'da piknik yapıp, İnkaya'da meyve salatası, Mudanya' da
balık yemeye gitmek,
Santral garajın krolarına, ZaferPlaza'nın tikilerine, adliye arkasinın özenti ama eğlenceli gençliğine,
hamamlarına, Aralık'ta güneş açan, Haziran'da kar yağan değişken
havasına,
Bir o kadar değişken insanına, otobüs çilesine, İskender Kebabına aşık olmak,
Bursa'yı sevmektir Bursalı olmak...
Şehreküstü semtinin anlamını bilmektir,
Kağan'a gidip birşeyler alıcam deyince
Kağan kim diye sormamaktır.
Sadece Bursa'da doğmak değildir,
Bursa'ya öyle ya da böyle bir şekilde yolu düşenlerinde hissettiği duygudur.
Garip bir çekim büyüsü vardır Bursa'nın,
Gelen bir daha kopamaz bu şehirden...
Çok göç alan şehirlerden olsa da, Bursa'ya yerleşenler kendilerini Bursalı hissederler...
Denize, dağa, kara, yeşillige, kestane şekerine, şeftaliye,
Kozahan'a, Pirinçhan'a ve bunun gibi birçok güzellige sahip olmak,
Çanakkale Savaşı'nda en çok şehit vermiş memleketin evlatları olmaktır.
Bu yönüyle her ne kadar dalga geçilse de "Bursalı olmak" bu
ülkedeki diğer herhangi bir memleketli olmaktan çok daha
gurur verici bir hadisedir.
İskender'in dönerini doyasıya yiyebilmek, Uludağ'da keyif yapabilme ayrıcalığına sahip olmak, tarihle iç içe olmaktır
Yepyeni değil, yepisyeni demektir.
Cantık, pideli köfte gibi sadece Bursa'ya özgü yemek yemektir.
Miskete, bilye değil, cilli demektir.
Dolmuş şöförüne "müsait bir yer de kalıcam" demektir. (sadece Bursa'da söylenir)
Simite gevrek yerine simit demek, çay koymak değil, çay dökmektir
Kışları Uludağ'a, yazları Mudanya veya Kumla'ya gitmektir.
Trafikte, her yeri siyah mat, girintili çıkıntılı bir kaplama ile kaplanmış arabaları,
Gemlik'e doğru denizi görmektir.
Sokaklarda, caddelerde buz gibi suları olan çeşmelerden su içmektir,
Ve mutlaka Heykel'e çıkmaktır (şehir dışından gelenler hiç anlamasa da)
"Heykel''deki "Heykelin hangi ayağı havada?"diye sormak,
Mahfel'de oturmaktır.
Akmerkez denildiğinde Asmerkez'in çağrışmasıdır,
"Bukart" sahibi olmaktır,
Tekstil ve otomotiv cennetinde yaşamaktır.
Özdilek'te su böreği yemektir,
Kültürpark'a gitmektir,
Başka şehirlere giderken kestane şekeri götürmektir.
Kozahan, PirinçHan, Yeşil, Hünkar, Tophane'de çay, kahve, Uludağ Gazoz ve nargile içmektir...Trafik sıkışmaya başladığında Bursa'ya yaklaştığını anlamaktır.
Sütaş'ın günlük sütlerinden içmektir,
Gerçek İskenderKebap yemektir,
Hayatında en az bir kez "Bursa'nın ufak tefek taşları" eşliğinde folklör oynamış olmak,
Kaliteli bıçakların nerede bulunduğu bilmektir.
Çok modern, çok büyük, çok gelişmiş olmasa da Bursa'nın büyülü bir şehir olduğunu bilip vazgeçememektir.
Uludağ yolunda bira veya çay içmektir,
Arap şükrü'de rakı balıktır. [Image]Teleferikten korkmamaktır,
Teksas deyince Amerika'yı değil Bursaspor'u hatırlamaktır,
Bursalı olmakla gurur duymaktır.
Bursalı olmak kışın 20km. gidip kayak yapmaktır,
Sonra inip denize girmektir...Deniz soğuk mu geldi?
O zaman dön Ankara tarafına inegöl'de Oylat'ı sor.
Şöyle gerine gerine bir hamam sefası çek kendine.
Hala rahatlayamadın mı? Bir de masaj isteyiver oradan
Dönüş yolunda istersen İnegöl'den çıkma, köfte ye
İstemezsen Bursa'da İskender...
Bursa dedin mi iki kere düşün
Üniversite bitirdin ve İstanbul gibi bir metropolde de çalışmak istemiyormusun?
O zaman Bursa'ya gel, işsiz kalma ihtimalin düşük(bu kriz teğet geçmeden önceydi)
İstanbul'dan kopamam diyenler mi var? Zaten İstanbul feribotla 75 dk.
EN ÖNEMLİSİ GURBETTEYSEN VE;
16 plakayı gördüğünde gözlerin yaşarıyorsa ; Ya Kanında Var, Ya da
Sen 'BURSALI'SIN....
Not: Daha önce yayınlamıştım..Tekrar yayınlamak istedim....
26 yorum:
Hem kanımda var hemde BURSAlıyım ;)Bursalıları anlatan ne güzel bir yazı değilmi ablacım sevgiler görüşmek üzere .
Hem kanımda var hemde BURSAlıyım ;)Bursalıları anlatan ne güzel bir yazı değilmi ablacım sevgiler görüşmek üzere .
Bursa bukadarmı güzel anlatılır ... teşekkür ederiz yarı Bursalı olarakdan:)
Çok güzel bir yazı olmuş blacım.Ben Bursa lı değilim aMA sanırım kanımda var benim.Bursa dan başka yerde yaşayamam sanıyorum şehir dışına bile gitsem hemen dönmek isityorum kısaca ben Bursa yı çok ama çok seviyorum napim KANIMDA VAR!!!
Bursalı bir çok arkadaşım oldu ve hepsinin ayrı bir yeri oldu bende.Havasından mıdır acep. :)
ya da üniversiteyi orada okumuş ve anılarını orada bırakmışsındır...benim gibi...en son gün de doldurup gözlerine Bursa'nın yeşilini,veda etmişsindir:))
Ne güzel yazılmış bu yazı yaa ? Bende çok ayrı bir yeri vardır Cennet Bursa'nın .Sevgilerle buralardan sizlere.
ablacımm ne güzel anlatmışsın öyle...
özdilekte su böreği yemiş ve uludağ gazoz içmiş biri olarak çok iyi anlıyorummmm...
galiba benim kanımda var.. çünkü kastamonuluyum..
gözlerim doldu okurken...
harikasın zehra öğretmenim ne güzel anlatmışsın bursalı olmayı yüreğine sağlık sevgilerimle
bilen zaten bilir bilmeyen de Sizin yazınızla Bursayı tanımıştır kaleminize sağlık
yüreğinize sağlık
Her yıl iki kez(gidiş-dönüş)Bursa'dan geçiyor yolum. Bu yazınızı da çok beğendim.
Sevgilerimle...
12 senedir bursada yaşıyorum... anlattıklarınız bana hayatımın bir parçası gibi geldi demek ki ben de bursalı olmuşum artık:))) sevgiler...
ben de üniversiteyi bursada okuyanlardanım ve kanıma işledi bursa, bir şehir bu kadar kendine bağlar mı bir insanı.. gözlerim dolu dolu okudum çok güzel anlatmışsın. ne çok severdim ulu cami avlusunu, tahinli çörek alıp kozahanda çay keyfi yapmayı, setbaşından yeşile doğru yürümeyi.... çok şanslısınız bursada yaşayanlar kıymetini bilin derim ve deriiinn bir oof çekerek ankaranın kuru ayazına muhkum olurum..
Ne kadar güzel anlatmışsın.
Sevgiler canım.
Sevgili arkadaşlarım, hepinizin kanında Bursa'lılık var..Hepinize teşekkür ediyorum..Sevgilerrr...
olmazmı? ahh ahh.. çocukluğum gençliğim orada geçti.. orada doğmadım ama ekmeğimi orada yedim ilk ekmek paramı orada kazandım! süpersin iyiki yayınlamışsın tekrar! muck...
ne hoş bursada en sevdiğim arkadaşlarımdan biri oturuyor
Selam arkadaşım ne güzel anlatmışsın Bursamı. Hem Bursalıyım hem kanımda var her zaman Bursalı olmakla gurur duyuyorum Memleketime çok aşığım 16 plakalı araç gördüğümde yaşla dolu gözlerimle kaybolana kadar arkasından bakıyorum bunun içinde benim akrabam var diyorum sitenizi ziyaret ettiğimde akrabamı ziyaret etmiş gibi oluyorum memleketimi çok çok özlüyorum hepinize kucak dolusu sevgiler
88 yılından beri BURSA'lıyım...ilk kez, 17 yaşımda Uludağ Üniversitesine kaydımı yaptırmak için geldim ve geliş o geliş....Taşına toprağına,çamuruna yağmuruna , karına ve mis gibi dağ havasına aşığım...demek ki kanımda varmış...Bursa'yı çok güzel anlatmışsınız Zehra Hanım..:)
15 senedir bursada oturuyorum babamın mesleği gereği türkiyenin bir çok ilini gördüm ama bursa gibi bir başka şehir görmedim.havasından mı suyundan mı gelen bir daha gidemiyor.bende kendimi bursalı gibi hissediyorum ve bu şehri çok seviyorum
Canım arkadaşlarım v e Bursa severlere teşekkür ediyorum...sevgilerrrrr....
ah ne güzel bir anlatım :) işi gücü bırakarak koşup gelmek istedim :)
ama bana sadece tek bir kelime "kestaneşekeri" bile dense yeterdi :)
benim tutkuyla gitmekten zevk aldığım İznik de diğer bir neden tabiii.
bu arada yeni bir izleyi değilim bildiğiniz nane şekeriyim , yeni blogumdan bu kez yazdım.
sevgiler...
Sevgili Nane şekeri ilgine çok teşekkür ederim...sevgilerrrrr....
Kaleminize sağlık diyorum..
Hiç gelmedim Bursa'ya..çok istiyorum ama oraya gelmeyi..)
Yorum Gönder